13 Ağustos 2008 Çarşamba

Sevgili Gençler,

Kendimizi bilebildiğimiz ilk yıllardan beri, çevremizdeki herkesin, hemen her konuda, iyi niyetlerle verdikleri öğütleri hatırlayalım. Ben bu öğütler içinden kimilerini hatırlıyorum; eminim, benim hatırlamadığım bazıları da başkalarına yararlı olmuştur. Benim bu yoğun öğüt bombardımanından niçin bütünüyle yararlanamadığımı irdelerken başlıca iki neden öne çıkıyor: Birisi, benim özgün ihtiyaçlarım ile bana verilen öğütlerin örtüşmeyişidir. Ya da en azından, “ihtiyaç duyduğum anlar” ile “öğüt aldığım anlar”ın üst üste gelmeyişidir. Ama bundan daha önemli bir başka neden, her öğüt verildiğinde içimden yükselen, “ama onu yapabilmem için gereken ......... yok; o halde bu öğüt doğru olsa dahi benim için bir sözden ibarettir, işime yaramaz” itirazıdır. Gide gide, her öğüdü aynı kefeye koyarak, “öğüt, öğüt vermek için yapılır, başkaca bir işe yaramaz” gibisinden yanlış bir genellemeye varmak da mümkündür. Ben böyle bir genelleme yapmıştım ve ancak ileri yaşlarımda bu genellemeyi kırıp, öğütler içinden işime yarayanları arayıp seçip kullanabilmeyi öğrenebildim. Sonraları, bir başkasının deneyiminin bir parçası demek olan “öğüt”ün işime yarayabilmesi için gerekenlerin bende var olduğu, ama üzerinin örtülü ve keşfedilmeyi beklediği gerçeğini keşfettim. Bunun ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz? Bu ilk anda inanılmaz gibi görünüyor, ama gerçektir. Soğuktaki ısınma, acıkınca doyma gibi ihtiyaçlarınız, sizin dışınızda vardır ve donuk olarak beklemektedirler. Siz onları fark edip sahiplendiğiniz andan itibaren birer enerji kaynağı haline gelirler ve sizi harekete geçirirler. KiGep (Kişisel Gelişme Platformu) katılımlı çalışma oturumları, öğrenme merkezi, mentor çemberi, öğrenme çemberleri ve benzeri araçlarıyla bir “öğrenme ve iletişim platformu” olarak hazırlandı. KiGeP’te size çeşitli formlar altında sunulacak örnek olaylarla birlikte,

  • kendi yetenek ve sınırlarınızı keşfetmenize yardımcı olunacak” ve
  • “kendi yetenek ve sınırlarınızdan oluşan bir alan içinde yaşadığınız ve bu alanı her genişlettiğinizde yeni imkânlarla karşılaşacağınız”,
  • “her sorunun öğrenme yetmezliği demek olduğu, dolayısıyla sorunlarınızın ancak öğrenme yoluyla çözülebileceği”,
  • “çözülemez gibi duran sorunlarınızın, daha çözülebilir formlara dönüştürülebilmesi için nasıl sorular sorulabileceği”,
  • “olumsuz tutumların birer sorun kaynağı, olumluluğun ise başlıbaşına bir güç olduğu”,
  • “tüm çevrenizin, sizin öğrenme ihtiyaçlarınızı gidermek için hazır bekleyen imkanlarla çevrili olduğu”,
  • “amaçlarınıza erişmek için bir öğrenme planını nasıl yapabileceğiniz”,
  • “öğrenme ihtiyaçlarınızın giderilmesinde mentorlardan nasıl yararlanabileceğiniz ya da yeni mentorları nasıl bulabileceğiniz”

gibi konularda sunumlar yapılacak, diğer katılımcılarla yardımlaşmalı çalışmalar yapacaksınız. Bütün bunlar için aklınıza gelebilecek olan “ben bunları nasıl yapabilirim ki” sesine kulağınızı kapatın ve şunu hatırlayın: “Ben bunları yapabilirim. Gerçekten bende böyle bir güç varsa bunu denemeliyim. Eğer bir kere başarılı olursam müthiş bir hazine ile karşı karşıyayım demektir.” Sevgili Gençler, Bu mektubumu okuduğunuz andan itibaren önünüzde iki seçenek olacak: biri, sizi alıkoyan, bir şeyler yapamayacağınızı ve de yapmamanız gerektiğini söyleyen ömür tüketme yoludur. Diğeri ise kendinizi ve çevrenizdeki imkanları keşfetme yoludur. Ben, yaşamımın bir bölümünü birinci yolda geçiren, ama sonraları tamamen tesadüflerle ikinci yolun varlığını fark etmiş bir örnek olarak, size deneyimlediğim ve gerçekliğinden yüzde yüz emin olduğum bir yolu deneyimlemenizi öneriyorum. Bu yol, herhangi bir amacınızı gerçekleştirmek için kullanılabilir. İş bulmak, hizmet satma yoluyla işinizi kurmak, bilmediğiniz bir sporu öğrenmek ya da kilo vermek gibi herhangi bir amaçla bu yolu kullanabilirsiniz. “Kendinizi ve çevrenizdeki imkanları keşfedip, amaçlarınıza göre bir plan yapıp bu imkanları harekete geçirmek ” olarak özetlenebilecek bu yolda sizlere başarılar diliyorum ve başarınızdan zerrece de kuşku duymuyorum. Haydi bakalım!

M. Tınaz Titiz

Öncelikle herşeyin kendi kontrolümüzde olabildiğini ve tercihlerimiz sonucunda oluşabileceğini öğrendim. Kendimin farkında olma, kendimi tanıma ve geliştirme konusunda yardımcı olabilecek yöntemler elde ettim. Benim için bunların en önemlileri "zihinsel zincirler" ve "yaşam alanı" kavramları oldu. Bu zihinsel zincirlerden kurtulmanın ve yaşam alanımızı hedeflerimiz doğrultusunda nasıl genişletebileceğimizi bilmenin, yaşamımızdaki hareket kabiliyetini nasıl arttırdığını tecrübe edebildim. Hem rahat ve doğru iletişim kurma, hem de kendinden memnun olma yönünde kazançlar sağladım. Bir diğer önemli konu da KİGeP'in, bizleri "kurban" psikolojisinden kurtulmaya, olumlu düşünmeye, olumlu davranmaya yöneltmesiydi. "Yaşamınızın ya efendisisinizdir ya da kölesi" ifadesi benim için çok vurucuydu. Tercih bizim; KİGeP'le yaşamımızın efendisi olmak çok kolay. Yeter ki, kendimizin, içimizdeki gücün, potansiyelimizin farkına varalım ve bu gücü doğru yönetelim. "Öğrenmeyi öğrenmek" ise diğer bir kazanç oldu.Yaşam boyunca hepimiz öğrenciyiz. Öğrenmek hiç sona ermiyor ve bulunduğumuz her ortamda oğrenme fırsatlarının olduğunun farkına vardım. Her kişi, her olay, her ortam bizim için öğrenme kaynağı olabilir. Bunu düşünerek algılarımı açık tutmaya başladım. Projede mentor olarak da rol aldım ve hayatımda edindiğim kazanımları başka kişilerle paylaşarak yeni kazanımlar elde ettim. Öğretmenin de öğrenmek olduğunu gördüm. Şimdi hem çalışma, hem de özel hayatımda bu kazanımlardan faydalanıyorum. Yaşamı kendim ve birlikte olduğum insanlar için kolaylaştırmaya, mutlu hale getirmeye çalışıyorum. KiGeP'in öğrenci, çalışan, anne-baba herkes için çok faydalı bir "yaşam bilinci" oluşturduğunu düşünüyorum. Sağlıklı toplumların sağlıklı bireylerden oluştuğu, bu yüzden de mümkün olduğunca çok kişinin bu "yaşam bilinci" ne sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Aileler, okullar, şirketler, kamu kuruluşları, ordular, ülkeler böyle bireylerle mutlu, huzurlu ve refah olabilir. KiGeP projesi için BEYAZ NOKTA VAKFI’na, tüm katılımcılara, bu projede bize destek veren herkese çok teşekkür ederim.

ÖZLEM ŞERBETÇİOĞLU

Hiç yorum yok: