31 Aralık 2016 Cumartesi

AHLAK KURALLARI NELERDİR


Ahlak, günlük hayatta kendini bir çok hareket ve davranışlarımızda karşımıza çıkmaktadır ya da yapılması beklenmektedir.
- Hoşgörülü ve iyimser olmak
- Olgun bir kişiliğe sahip olmak
- Eleştiriyi yerinde ve zamanında yapmak
- Kıyafetin yer ve zamanına uygun olmasına özen göstermek
- Başkalarını rahatsız edici davranışlardan kaçınmak
- Verilen sözü tutmak
- Ziyaretin yerine, zamanına ve süresine dikkat etmek
- Oturuş ve kalkışlara dikkat etmek
- Gerektiğinde özür dilemek
- Özel konuşanları dinlememek
- Uygun olmayan el ve söz şakası yapmamak
- İletişim araçlarını kurallarına uygun kullanmak
- Trafik kurallarına uymak
- Başkalarının eşyalarını kullanırken izin almak.
- Büyüklerine saygılı olmak.
- Yardım etmek.
- Güzel söz söylemek.
- Büyüklerini ziyaret etmek.
- Hasta olan tanıdıklarını ziyaret etmek.
- Başarılı olan kişileri kutlamak.
- Tutumlu Olmak.
- Konuşmaya başlamadan önce diğerlerinin konuşmasının bitmesini beklemek.
- Kurallara uymak.
- Temiz ve düzenli olmak.
Devlet ahlakının temeli hukukun üstünlüğüne dayalı olmalıdır. İyi bir toplumsal düzende devletin ve vatandaşların hukukun üstünlüğüne inanmaları ve saygı göstermeleri gerekir. Özgür toplumda kural ve kurumlar büyük önem taşır
Sen zeki bir varlıksın kendine güven.
Sağlam güvenilir genlere sahipsin.
Annen baban senin gibi bir evladımız olduğu için gurur duyuyor.
Herşey zamanında müdahale ettikten sonra yapamayacağın ,başaramayacağın, hiçbir iş olmaz.Yeterki kendine özüne güven
Sen yalnız değilsin bu ülkenin bütün insanları senin kardeşin abin, amcandır.
Bir olayı gerçeklemeden önce neden ,niçin ,sorularını sor, sorarken yüksek selle sorma . Düşük ses tonu ile sor.
Her problemde neden ,niçin nasıl kim, kim tarafından sorularına doğru cevap bulursan çözülemeyecek problem kalmaz.
Bir şey öğrenmeden önce , benim ne işime yarar diye düşün hedefini yüksek tut ki öğrenme gerçekleşsin.
Sabırlı sebatkâr ol.
Zamanı iyi kullan.
Zamanını boşa harcama.
İleride çok güzel mevkilere geleceksin , yeter ki zamanı doğru kullan.
Yetişmiş elemanı herkesin ihtiyacı vardır. İşsizlik sorunu olmaz. Sen bu ülkenin geleceğisin.
Kendini hiçbir zaman yalnız hissetme , sen yalnız değilsin. Seni koruyan birileri her zaman var. Beynine güven. O sana hiçbir zaman yanlış karar vermeni önler. Yeter ki ani karar verme !. Önemli kararlarda bir iki gün beynine doğru kararı vermesi için ona zaman ver.
Biz toplum öğretmenlerin olarak seni çok seviyoruz. Çünkü sen çok akıllı varlıksın.
ahlak kuralları şunlardır;
Saygı: İnsanların kendisine ve diğerlerine saygı göstermesini, yani başkalarının fiziksel ve ruhsal sağlığını bozacak davranışlardan kaçınılmasını ifade etmektedir.

Güvenilirlik: Her bakımdan güvenilecek bir insan olmayı ve başkalarına da güvenmeyi anlatmaktadır.

Sorumluluk: İnsanın ailesine, çevresine, arkadaşlarına, işyerine, dinine karşı sorumluluklarını yerine getirmesini, topluma karşı genel olarak iyi olanı yapmasını dile getirmektedir.

Adil olmak: Başkalarına karşı adil olmayı ve herkese eşit şartlarda eşit muamele etmeyi ifade etmektedir.

Şefkatli olmak: Duyarlılığı ve nezaketi anlatır.


Kaynak: Ahlak kuralları nelerdir? https://www.msxlabs.org/forum/cevaplanmis/212199-ahlak-kurallari-nelerdir.html#ixzz4TNJ6IxbR

30 Ağustos 2016 Salı

HİDROJEN ENERJİSİ KULLANIMI

Selam olsun! Bilim ve teknolojinin, takipçi ve destekçilerine . Şimdi sizlerle birçok soru sorup birçok soruya cevap vereceğiz. Bu yazımızın konusu hidrojen enerjisi nedir ve Türkiye’de hidrojen enerjisi ne durumdadır. İlk olarak “hidrojen nedir” onu açıklayalım.
Hidrojen dediğimiz element 1500’lü yıllarda keşfedilmiş, 1700’lü yıllarda ise yanabilme özelliğinin farkına varılmış, evrenin en basit ve en çok bulunmasıyla ünlü elementi olup, renksiz, kokusuz, havadan 14.4 kez daha hafif ve tamamen zehirsiz bir gazdır. Evrenin kütlece % 75’ini, atom sayıca % 90’nı oluşturan bu element, evrenin temel enerji kaynağıdır. İnsanlık tarihi boyunca bilinen tüm yakıtlarla karşılaştırıldığında birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahip elementtir. Örnek vermek gerekirse;1kilogram hidrojen 2.1 kilogram doğalgaz veya 2.8 kilogram petrole denk enerjiye sahiptir. Lakin birim enerji başına hacmi diğer elementlere kıyasla yüksektir. Hidrojen gazını yapay bir şekilde ilk kez T. Von Hohenheim (Paracelsus olarak da bilinir, 1493 – 1521) güçlü asitlerle metalleri reaksiyona sokarak elde etmiştir ama Paracelsus elde ettiği şeyin yeni bir element olduğunu anlayamamıştır. 1671 yılında Robert Boyle tekrar keşfetmiş ancak 1766 senesinde Henry Cavendish, Paracelsus’un bulduğu üzere metal asit reaksiyonuyla elde edilen, havada yanan, yandığında su açığa çıkaran hidrojenin ayrı bir element olduğunun farkına varmıştır. 1783’teyse Antoine Lavoiser Laplace tarafından bu mucizevi elemente hidrojen ismi verilmiştir.
Hidrojen enerjisi kullanımın ne kadar yüksek bir verim sağladığını anlamanız için, en bol fosil yakıtlardan olan kömürün diğer yakıt ve enerjilere dönüştürülerek ulaştırmada kullanılmasına ilişkin verileri aşağıda toparladım;
1 ton kömür -> benzine dönüştürme -> otobüs çalıştırma -> 708 km yol
1 ton kömür -> elektriğe dönüştürme -> otobüs çalıştırma -> 772 km yol
1 ton kömür -> hidrojene dönüştürme -> otobüs çalıştırma -> 1 030 km yol
Hidrojen enerjisinin bu denli verimli ve çevreci oluşu çeşitli ülkelerin işbirliği sonucu uluslararası programlar ve projeler başlatmasına da neden olmuştur. Bu çalışmalardan Euro-Québec Hidro-Hidrojen Pilot Projesi (EQHHPP) 100 MW’lık kapasitesiyle dikkat çekmektedir. Bu projeyle Kanada’da hidrolik kaynaktan elde edilecek elektrik enerjisi suyun elektrolizinde kullanılarak üretilecek gaz hidrojen, tekrar Kanada’da sıvı hidrojen (LH2), amonyak (NH3) ve metilsiklohekzan (MCH) biçiminde bağlanarak, Atlantik Denizinden gemilerle Avrupa’ya taşınacaktır. Avrupa’da bu enerji uygulamasıyla elektrik enerjisi gaz ve/veya sıvı hidrojene dönüştürülerek konutlarda, termik santrallerde, halk otobüslerinde ve araçlarda, uçaklarda yakıt olarak kullanılabilecek, ayrıca kimya endüstrisi için toluen üretilecektir. Enerji ekonomisinin yapmış olduğu analizlere göre Kanada’daki 100 MW’lık hidrolik güç, Almanya Hamburg’da 74 MW’lık hidrojen gücüne dönüşmüş olacak ve bu güçle yılda 614 GWh enerji sağlanacaktır. Böyle bir proje için toplam tesis maliyetinin 415 milyon ECU (~514.4 milyon ABD $’ı) olduğu saptanmıştır.
Bir teknoloji standartları olmadan kökleşemeyeceği ve tanımlanamayacağı bilindiği için hidrojen enerjisi için uluslararası standart çalışmaları yapılmaya başlanmıştır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ve teknoloji üretme aşamasındaki ülkeler nazarında düşünüldüğünde, uzun vadede fotovoltaik güneş-hidrojen sisteminin daha uygun olduğu saptanmıştır. Fotovoltaik paneller ile elde edilecek elektrik enerjisinden, suyun elektrolize uğratılarak hidrojen ürettiği bu yöntemde, 1 metre küp sudan 108.7 kilogram hidrojen elde edilebilir ve bu yaklaşık 422 litre benzine eşdeğerdir.
Türkiye’nin hidrojen üretimi bakımından şanslı olduğu nokta, Karadeniz’in uzun bir kıyı şeridi boyunca tabanında kimyasal biçimde depolanmış hidrojendir. Karadenizde % 90’ı anaerobik olan su içerisnde hidrojensülfid (H2S) ihtiva etmektedir. Elektroliz ve oksidasyon reaktörü gibi reaktörlerin kullanılmasıyla, H2S den hidrojenin elde edilmesi konusunda yapılmış bazı teknolojik çalışmalar mevcuttur. Bu konuyla ilgili diğer bir teknoloji geliştirme projesi ise semikondüktör partiküllerinin kullanımıyla fotokatalitik yöntem sayesinde hidrojen üretimidir. Güneş ve rüzgar enerjisinin de içinde bulunduğu bazı bilimsel araştırmalar mevcut olmakla beraber, Karadeniz’in H2S içeren suyundan hidrojen üretimi için Bulgaristan proje geliştirme çalışmalarına başlamıştır. ABD’nin Enerji Departmanı, 2025 yılında Amerika’daki enerji tüketiminin % 10’unun hidrojen enerjisiyle sağlanması ve böylece dışarıdan petrol alımının% 50 oranla azaltılmasının hedeflendiği göz önüne alınırsa, Türkiye’de hidrojen enerjisi’ne verilen değerin artırılması, hidrojenin evrenin en temel enerji kaynağı olduğunun unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Hidrojenin ülkemiz için büyük bir umut olabileceği ve enerji konusunda dışa bağımlılığı çok büyük miktarda azaltacağı gerçeğinin altını önemle çiziyor, bilim,teknoloji ve mühendislik alanlarında yapacağımız çalışmalarla ülkemizi daha iyi bir yere getirebileceğimize inanıyorum.
KAYNAK: http://www.muhendisbeyinler.net/hidrojen-enerjisi-nedir-ve-kullanim-alanlari/

22 Mayıs 2016 Pazar

BURKULMUŞ YERİN MASAJ YAPILARAK AÇILMA ESNASI OKUNAN DUA


Burkuğun ağaçları ,ağacın dalları. Dalların budakları. Budağın yaprakları. Yaprağı yel götürdü.
Derdimi sel götürdü. Keşiş yumurtaya gitti. Ben tavaya gittim. Keşiş yumurtadan gelinecek. Ben tavadan gelinecek, yer yarıldı, gök delindi. Damar açıldı kan yürüdü.( Annemin annesi, Damar tıkanıkları esnasında, eklem yerlerinin masaj yapılarak açılmasında okuduğu dua.)

10 Ocak 2016 Pazar

Güz Yemişi Türkiye'nin her yerinde yetiştirilecek


Birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen "güz yemişi"nin başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin diğer yörelerinde üretilebilmesi için çalışma başlatıldı.

Eski çağlarda "kutsal zeytin" olarak adlandırılan ve içeriğindeki likopen maddesi nedeniyle birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen "güz yemişi"nin başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin diğer yörelerinde üretilebilmesi için çalışma başlatıldı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bağ Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik tarafından 5 yıl önce üniversitenin araştırma ve uygulama sahasında yetiştirilen meyvenin ülke genelinde yaygınlaştırılması sağlanacak.

Prof. Dr. Çelik yaptığı açıklamada, "mucize yemiş" olarak da bilinen ve birçok hastalığın önlenmesinde etkili olan güz yemişinin, ülke genelinde yetiştirilmesini sağlayacaklarını söyledi.
Güz yemişi meyvelerinde domatese gore 18 kat daha fazla likopen maddesi olduğunu aktaran Çelik,“Likopen, birçok kanser hastalığının önlenmesinde etkindir. Meyvenin içeriğindeki likopenin birçok kanser türünü önlemesinin yanında kalp sağlığına da iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle başta Karadeniz Bolgesi olmak üzere ülkemizin bütün yorelerinde bu meyveyi yaygınlaştırmaya çalışıyoruz." dedi.

Güz yemişinin Asya'dan dünyaya yayıldığını, 1800'lü yıllarda Amerika ve İngiltere'ye taşındığını, 2000'li yılların başlarında ise Türkiye'ye getirildiğini vurgulayan Çelik, meyvenin Asya ülkelerinde halk hekimliği kapsamında yüzyıllardır kullanıldığına dikkati çekti.
Kaynakhttp://www.tarimtv.gov.tr/HD5577_guz-yemisi-turkiye-nin-her-yerinde-yetistirilecek.html: