16 Temmuz 2009 Perşembe

İnsan vücudu, mucizelerle dolu bir makinedir.

Şimdi okuyacağınız vücudunuzla ilgili gerçekler sizi neden bu şekilde yaratıldığımız konusunda merakta bırakacak. -Bilim adamlarına göre IQ'nuz ne kadar yüksekse o kadar çok rüya görürsünüz. -İnsan vücudundaki en büyük hücre yumurta hücresi, en küçük hücre ise sperm hücresidir. -Bir adım atmak için 200 kasınızı kullanırsınız. -Ortalama bir kadın ortalama bir adamdan 5 inc (12,5 cm) daha kısadır. -Ayak başparmağınızda iki kemik olmasına karşılık diğer dört parmağınızda üçer kemik bulunur. -Bir çift ayakta 250,000 terbezi vardır. -Tam dolu bir idrar kesesi aşağı yukarı bir beyzbol topu ebadındadır. -Mide asidiniz bir jileti eritebilecek güçtedir. -İnsan beyin hücresi 5 takım Encyclopedia Britannica'daki bilgileri alabilecek kapasitededir. -Yiyeceğin ağzınızdan midenize ulaşması yedi saniye sürer .. -Ortalama bir rüya 2-3 saniye sürer. -Göğüsleri kılsız erkekler, kıllı erkeklerden daha fazla karaciğer sirozuna yakalanırlar. -Döllenme anında, yaklaşık yarım saat tek bir hücre olarak yaşarsınız. -Her bir ayağınızda yaklaşık bir trilyon bakteri vardır. -Vücudunuzun 30 dakikada saldığı ısı ile iki litre suyu kaynatabilirsiniz. -Diş minesi vücudunuzdaki en sert şeydir.. -Dişleriniz doğumunuzdan 6 ay önce (dişetlerinizin içinde) oluşmaya başlar. -Sevdiğiniz birine bakarken gözbebekleriniz genişler, nefret ettiğiniz birine bakarken de. -Sarışınlar, esmerlerden daha fazla saç teline sahiptir. -Burnunuzla başparmağınız aynı boydadır.

12 Temmuz 2009 Pazar

HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞUN

Dün Henry FORD ‘UN ofisini ve fabrikasını misafirlere gezdirmesi ile ilgili bir hikaye okuyordum.Sizinle bunu paylaşmak istiyorum Bir kapının önünden geçerken ayaklarını masanın üzerine uzatmış gözü kapalı bir adam görmüşler. Konuklar Bay FORD’A neden onun işte uyuduğunu önemsemediğini sormuşlar. FORD cevap vermiş: ‘ O uyumuyor hayal kuruyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu ? diye sormuşlar FORD’A . O da cevap vermiş,’ Hayır o işini yapıyor. O gördüğünüz adam altı silindirli motoru ve disk freni bulan adam. Onun işi rakiplerimizin imkansız gördüğü şeyler hakkında hayal kurmak. Sizlerle birlikte çalışan iş arkadaşlarınızın her birine tek, tek para kurallarını anlatırsanız gelirlerine uygun plan yapmasını öğretmeniz gerekiyor. Gerçek şu ki para kuralları birçok insana hiç öğretilmemiştir. İnsanların paralarını idare etmek istemelerinin sebebi hayallerine ulaşmaktır. Hayallerimiz bizi yönetir. Eğer çalışanlarına hayallerini tarif edip gerçekleştirmelerine yardımcı olursan onlar da müşterilerin için aynısını yaparlar. Bu işini bomba gibi patlatır. İnsanlarımızın tüm hayalleri çok uzun zamandır tıkanmış ya da hapsedilmiştir. Umut: Plan yapmamalarından kaynaklanıyordu. Üzücü olan şu ki daha önce hiç kimse onlara oturup bir plan yapmalarına yardım etmemişti. Hayatında kaç kişi, kaç şeyi ya da kaç fırsatı hazır bulduğu söyleyebilir. Ben kırk beş yaşındayım 16425 gün öncesine kadar hiç kimse bana hayallerimin ne olduğunu sormadı. Her insanın farklı hayalleri olduğu ve hayallerini başkalarına dayatmaman gerektiği. Ailelerin kendi hayallerini çocuklarına dayatmaya çalıştıklarında ne kadar hasara sebep olduklarını bir düşünün. Veya eşlerden birinin diğerine aynını yaptığında. Hayaller bizi yaşama bağlar. Hayaller bizi canlı tutar. hayaller bireyler için ne yaparsa aynısını ilişkiler ve şirketler içinde yapar. Bir ilişkide en etkili gücün karşındaki kişinin hayallerini anlamak ve ona ulaşmasına yardım etmek olduğu herkes tarafından kabul edilir. ‘’ Aslında hepimizin birer hayal yöneticisi olduğumuzu fark ettim’’ İnsanlara cesaret verip hayallerinin peşinden koşmalarına izin vermek işine yoğunlaşmalısın. Yargılamaktan kaçınıp onlara hayallerini gerçekleştirmek için gerekli olan gereçleri ve muhasebe verilerini verebilirsin. Fakat hayallerinin gerçekleştirmelerinin sorumluluğunu alamazsın. Şirket eğitimciliğinde ona dikte etmekten ziyade nasıl fırsat yaratacağını öğretmelisin. Gerçek fırsat yaratanlar cevapları zorla kabul ettirmektense dinleyicilerin arasından cevabı çekip çıkarmayı tercih ederler. Modern işçi, basitçe para artışından daha fazlasını arıyor. Fakat birçok açıdan insanlar işe yalnızca para kazanmak için gitmez. Kazanılan para artıkça paranın önemi azalır. Daha çok insanlar hayallerini Gerçekleştirmek isterler. Çalışanlar takdir edildiklerini hissetmek isterler. Hiç kimse bir işi zorla yapmak istemez. Bu yalnızca onların incinmesine sebep olur. Fakat taktir edilme ,insanların kim oldukları ve ne yaptıkları hakkında iyi hissetmelerine sebep olur. İşçiler arasında incinme olursa etraftaki havada zehir varmış gibidir. Herkesin özünde tek istediği kendi işinde çalışmak istemesidir. Buda yaptığımız işin herkese belli oranlarda ortak etmemizdir. İşte her ay maaş değil , o ay şirkete kazandırdığı kardan pay vermektir. Çok kazandırdı çok para vermek az kazandırdı az para vermek demektir. O işi başkasının değil kendi işi gibi hissetmesi gerekiyor. İşini yağsız susuz çalışan makine haline getirmelisin. Başlangıçta küçük hayaller kuruyoruz ve onları gerçekleştirip daha büyüklerine geçiyoruz. Gerçek yoksulluk fırsat yoksulluğundan gelir. Ne zaman çalışanlarınız değer verdiğinizi anlarsa, kibar tepkiler alırsınız ve işte o zaman herkes sizin gibi düşünür. Bana hayallerini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Hayallerim bana yalnızca bugün kim olduğumu değil, gelecekte hayatımda beklentilerimi de söyler. Hayal Yöneticisi programının Yalnızca iş hayatında değil, evliliklerde, ilişkilerde, arkadaşlıklarda, politikada, eğitimde ve sosyal hayatın diğer alanlarında da etkili olduğuna dair güçlü örnekler var. CEO’lar yetenekleri bulmaya ve araştırmaya önem vermelidir.. Risk almak isteyen firmaların gelecekleri sahaya çıkaracakları yeteneklere bağlıdır. Demirden korkma ki tirene binesin. Her insanın hayalleri kalbindedir. İşte tutkumuzu ateşleyen yerde burasıdır. İş anlaşmalarımızda, unutmamamız gereken her işi ve kurumu yönetenlerin yine insanlar olduğudur. Her işlemin iki tarafında da, insanları bulursunuz. Bu yüzden bir işin başarılı olup olmayacağını belirleyen insanlardır.. ve onların hayalleri vardır. Aslında, hayal kurabilme biz insanları eşsiz kılan en büyük parçalardan biridir. Çalışanlarınızın hayallerinin işinizle bir alakası olmadığını düşünmek, kendinizi aldatmaktan başka bir şey değildir. Bu yalnızca çalışanlarınızın sizin işinizle alakalı olmadığı durumda geçerlidir ve eğer öyleyse zaten onları neden işe aldınız. Birçok çalışan kullanıldığını hisseder. Fakat eğer onları gönülden ilgilendiğinize inandırabilirseniz, bu düşünceyi tersine çevirebilirsiniz. Bu işlem, takım ruhu yaratıp, şimdiye kadar iş dünyasında hiç görülmemiş bir bağlılık açığa çıkarır. İnsanların hayallerini görmezden gelirseniz kendinizi tehlikeye atarsınız. Bilgelik, yalnızca bilgilerin bir araya yığılmasından çok öteye bir şeydir. Bilgelik gerçeği yaşamaktır. İşinizde çalışanların hayallerine önem verirseniz, onlarda işinizi o kadar çok önemser. O zaman ne yapmalıyız? 1- Kendinize bir hayal defteri alınız . 2- Hayallerinizi yazmaya başlayın en az 100 tane yazınız. 3- Sınırları olmayan hayaller. 4- Deftere eklediğiniz hayallere tarih atın. 5- Hayalleri gerçeklendirince bir daha tarih atın. 6- Hayallerinizi listeye şöyle yazınız. A- Fiziksel. B- Duygusal. C- Entelektüel. D- Manevi E- Psikoloji . F- Maddesel. G- Profesyonel . H- Finansal. I- Yaratıcı. İ- Macera K-Yardımseverlik L- Karakter Çalışanlarınıza kendi kişisel hayallerini takip eden bir davranış şekli aşılamaya çalışın. Bu şekilde işyerinde sizin koyduğunuz hedefleri takip etmekte daha verimli olacaklardır

9 Temmuz 2009 Perşembe

BİLİM İÇİN "BAŞLICA YOL GÖSTERİCİLER" ŞUNLAR OLABİLİR Mİ?

"Eğer insanlarımızın bilim hakkında ~10 şey bilmesi "iyi" olsaydı bunlar neler olurdu?" sorusuna verilen yanıtların derlemesi.. Sorunun yöneltildiği kişilerin verdikleri yanıtlardan yararlanılarak aşağıdaki sonuçlar çıkarsanmıştır: A. Kendini bilmek (1)Kendi beden ve ruh bütününün yapısı ve ihtiyaçlarının bilinci. (Beden ve ruh bütünü ile o bütüne verilmiş olan ömrün kullanım aracı olan zamanın, evrenin bir modeli olduğunun; bütün zenginlikleri içinde barındırdığının; beden, ruh ve zaman iyi kullanılabildiği takdirde bir maddi ve manevi zenginlik sağlama aracı olduğunun bilincinde olmak.) (2)Tüm varlıkların ortak özelliğinin yüksek öğrenebilme yeteneği olduğu bilinci. (İnsan -eğer öğrenmek isterse- çevresindeki en olmaz şeyleri dahi bu amacı yolunda kullanabilir.) B. Görecelik Tek, değişmez ve nihai bir doğru ya da gerçeğin bulunmadığı; her şeyin -doğruluk/yanlışlık, iyilik/kötülük, güzellik/çirkinlik- kabul edilen referanslara göre değişebileceği bilinci. (Bu anlamda değişmeyeceği söylenebilecek tek doğru, olsa olsa, bilimin tahminleri ve hatta kendi yöntemleri ve yapısının zamanla değişebileceğidir. Olmaz olmaz. Her şey mümkündür. İnsanın algılayan ve anlam veren bir yaratık olduğu ve bu anlam vermede herkesin kullandığı 'zemin'in doğal olarak farklı olduğu ve bu nedenle insanların farklı düşünce ve duygular içinde olmasının kaçınılmaz olduğu bilinci. ) C. Eko-sistem zinciri (1)Herşey, enerjinin bir şekle bürünmüş halidir. Nerede bir enerji varsa orada bir yaşam formu oluşur. (Bütün bu formlar, birbirini kullanan bir zincir oluşturur. Bu ekolojik zincirden bir bakla dahi çıkarılsa zincir kopar; doğacak ardışık sonuçlar baklayı koparanı da yok eder. Kısacası, doğa kendine uymayanı eler.) (2)Entropy yasası. Her şey düzensizliği artıracak şekilde gelişir. "Az çoktur (less is more)", düzensizliği daha yavaş artırmanın çaresidir. (Bireysel yaşamdan, aile ve toplum yaşamına kadar uzanan geniş alandaki refah ve buna bağlı mutlulukların bir öğesi "az çoktur" ilkesi olabilir. Kişinin kendi ve çevresinin -her türlü çevre- çıkarlarını, entropy'i en az artıracak şekilde uzlaştırmasının en iyi yolu ise -kendine, başkasına ve hiçbir şeye- "zarar verme ilkesidir. (3)Lavoisier yasası. (Yoktan var etmek Tanrıya mahsustur ) D. Değişim (1)Sistemler, değişimlere karşı dengelerini korumak eğilimindedir Canlı ya da cansız, bireysel ya da toplumsal tüm sistemler içinde bulundukları durumu değiştirebilecek etkilere karşı koyarlar. (2)Küçük değişimlerin etkileri çok büyük olabilir ya da "kelebek etkisi (butterfly effect)" E. Sorun çözme (1)Nedensiz sonuç olmaz Her sonucun en az bir nedeni, o nedenlerin de en az birer nedenleri ve ilh. olabilir. Başlangıçta sonuç olan, bir süre sonra neden haline gelebilir ve böylece neden ile sonuç dönüşümlü olarak birbirlerini besleyebilerler. Sosyal olaylar genellikle böyle gelişirve neyin neden, neyin sonuç olduğu tartışmalı hale gelebilir. (2)Doğru sorular cevaplar için anahtardır. Sorunlar, onlar hakkında doğru sorular sorarak çözülebilir. Doğru sorular ise ancak dili iyi kullanarak tasarımlanabilir. (3)Sorunlar da maddeler gibi elementlerden oluşur. Bunun kimyasını bilmeksizin sorunlar çözülemez. Onlara ancak onlara yol açan nedenler ortadan kaldırılabilir; sorunlar çözülmedikçe, diğer sorunlarla birleşme yoluyla yeni sorunlar oluşturmak eğilimindedirler; belirli koşullar altında geçerli olabilen çözümler, değişik koşullar altında çözüm olmayabilir, hatta yeni sorunlar yaratabilirler) (4)Yalnızca bir tane desteklenmemiş varsayımla dahi kanıtlanamayacak hiçbir şey yoktur. (Peşpeşe dizili birkaç varsayımla ise akla gelebilecek tüm senaryolar mümkün hale gelir) (5)Liebig'in minimum yasası (Bir organizmanın sağlıklı yaşaması için gereken girdilerden en eksik olan, eksik olmayan diğerlerinin ne kadarlarının kullanılabileceğini belirler.) (6)Zihinsel duruluk Bedensel temizlik kadar önemlidir, hattâ daha da önemlidir. Bilgiçlik uğruna belleği, birbiriyle bağlantısı zayıf ya da yapay ve de sorgulama dışı bırakılması koşullandırılan bilgilerle yüklemek, bu büyük hediyeye karşı işlenebilecek bir suç ve günahtır. F. Birlikte yaşama (1) Aslolan özgürlüktür; müdahale (kısıtlama) ancak aklın yol göstericiliğinde ve toplumsal uzlaşı ile belirlenir. (2) Her bilinç düzeyindeki canlının yaşam hakları, daha bilinçli canlıların sorumluluğunu oluşturur. Yazıyı beğendiyseniz, Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı'na bağış yapabilirsiniz: http://www.beyaznokta.org.tr/hakkimizda/bagislar/

3 Temmuz 2009 Cuma

Özgürlüğümüzü Kısıtlayan Çeşitli Zorunluklar, Bağımlılıklar,

Gönderen; Tİnaz TİTİZ http://tinaztitiz.com/dosyalar/Cesitli_konular/guliverin_ipleri.pdf

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Karıncaların uzun yaşam sırrı

Karıncaların uzun yaşam sırrı: Temiz evleri Karıncaların, topladıkları reçineyle yuvalarını dezenfekte ettikleri, böylece yaşam sürelerini iki kat artırdıkları ortaya çıktı. CENEVRE - Lausanne Üniversitesi’nden bilim adamlarının yaptığı araştırma sonucunda, Formica paralugubris cinsi karıncaların, köknar ağacı ya da reçine parçalarını yuvalarının her yerine yerleştirdikleri belirlendi Reçinenin, yuvaya zarar verebilecek Pseudomonas fluorescens bakterisi ve Metarhizium anisopliae mantarının barınmasını engellediğini, üstelik reçinenin içindeki maddelerin karıncıları etkilemediğini belirten İsviçreli bilim adamları, reçinenin tıbbi özelliklerine başvuranların sadece karıncalar olmadığına da dikkat çekti. Bilim adamları, arıların ağaçların tomurcuk ve kabuklarından topladıkları reçineli ve mum kıvamındaki propolisle kovanlarını kapladıklarının, 1980’lerde kuşların da yuvalarına parazite karşı bitkisel bir madde yerleştirdiklerinin anlaşıldığını vurguladılar. Karıncaların sağlık önlemleri alma becerilerini gösteren bu araştırma Proceedings of the Royal Society dergisinde yayımlandı.