14 Mart 2008 Cuma

Toplumda Dikkat Edilmesi Gereken Görgü Kuralları

Giyinme Konusunda Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

Giyinmek, insanları aşırı sıcak ve aşırı soğuktan korur. Temiz,

özenli giyim, pek çok kişi tarafından takdir görür. Giyim sadece

gereksinim değil, zevk işidir.

Giyimde dikkat edilmesi gereken kuralların bazılar şunlardır:

Kadın ve erkek kendisine uygun kıyafetleri seçmelidir.

Kıyafet seçerken kişinin yaşı, fiziki yapısı, cinsiyeti, mesleği gibi

Hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Giyilen elbise ile kullanılan aksesuarlar ve renk uyumu, dikkate

Alınmalıdır.

Boyasız ayakkabı, ütüsüz ve sökük kıyafetler giyilmemelidir.

İş yerlerinde;sade giyinmeye özen göstermek, aşırıya kaçmadan kendine yakışanı

bulup giymek, kişisel bir tarz oluşturmak daha kişilikli bir giyim biçimidir.

Resmi toplantılarda koyu renk elbiseleri tercih etmek, toplantının yerini, zamanını ve

özelliğini dikkate almak gerekir.

Karşılaşma, Selamlaşma, El Sıkışma Konularında Uyulması Gereken Kurallar

İnsanların birbirine selam vermeleri, insan

ilişkileri açısından son derece önemlidir. Birbirini

tanıyan insanlar, karşılaştıklarında birbirlerini

selamlarlar. İş yerine, okula, arkadaş toplantısına

gelenler kendilerinden önce gelenlere selam verirler.

Selamlaşmada günün saatine göre iyi dilekler belirtilir.

Ayrıca, kişilerin ilgilerini, sevgilerini, saygılarını

göstermeleri açısından selamlaşma güzel bir

başlangıçtır.

Karşılaşma, selamlaşma ve el sıkışmada uyulması gereken kurallar şunlardır:

Selamlama sırasında abartılmış konuşma ve davranışlardan kaçınılmalıdır.

Toplantı veya davetlerde önce evin hanımı, sonra diğer kişiler selamlanmalıdır.

El sıkışmada, üst makamda bulunanların veya yaşlıların önce el uzatmaları gerekir.

Gerek ilk tanışma ve gerekse selamlaşmada bayan, elini uzatmadıkça erkeğin elini

uzatmaması gerekir.

Selamlaşma, baş eğilerek, el kaldırılarak, şapka çıkarılarak olduğu gibi sözle de olur.

“Günaydın”, “İyi akşamlar”, “İyi günler” gibi.

Selamlanan kişinin yanında bulananlar, selam vereni tanımasalar bile, selamlanan kişi ile

birlikte selam almaları bir nezaket kuralıdır.

Tanışma ve Tanıştırılmada Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

İnsan ilişkileri tanışma veya tanıştırma ile başlar. Tanışma ve tanıştırmanın sosyal

hayatta önemli bir yeri vardır.

Kişi ve gruplar birbirlerine takdim edilerek tanıştırılırlar. Takdim sırasında erkek

bayana, küçük büyüğe, ast üste, memur amire, kızlar yaşlı bayan ve baylara, tek kişi gruba

takdim edilir. Tanıştırılan kişi, tanıştırıldığı kişinin el uzatmasını beklemelidir.

Bir yabancı ile tanışmak gerekiyorsa, ona önce kendimizi tanıtmalıyız. Sonra ne

amaçla görüşmek istediğimizi ifade etmeliyiz.

Hitap Etmede Uyulması Gereken Kurallar

Sosyal ilişkilerde bireyler, kişilere bulundukları statüye göre hitap biçimlerini

belirlerler. Eğer, bireyler arkadaşlarsa ve yaşıtlarsa, birbirlerine adlarıyla ve “Sen” diye hitap

edebilirler. Akrabalar ya da çok sık görülen büyüklerle senli benli ilişki kurulabilir. Bu

ilişkilerde ise insanlar birbirlerinin yaşlarına, statülerine göre “anne, baba, abla, ağabey,

teyze, amca” şeklinde seslenebilirler. Daha çok resmi kuruma dayalı olan ilişkilerde, okulda,

iş yerinde, “Siz” diye hitap etmek gerekir. Ayrıca unvanlarına göre de hitap etmek gerekir:

“Öğretmenim, Müdür Bey, Savcı Bey” gibi.

Hitap etme sırasında, konuşurken el ve kolun aşırı sallanması, bağırarak konuşulması,

argo sözcüklere yer verilmesi doğru değildir.

Telefon Konuşmalarında Uyulması Gereken Kurallar

Telefon konuşması belli bir eğitimi ve

beceriyi gerektirir. Telefonla konuşurken uyulması

gereken kurallar şunlardır:

Telefon eden, karşıdaki kişiye kendini tanıtmalı,

görüşeceği kişinin adını vermeli,

Yanlış numarayı çevirme halinde özür dilenmeli ,,

Ölçülü ve nazik bir dil kullanarak uygun bir ses

tonu ile konuşulmalı,

Sekreter aracılığı ile yapılan telefon görüşmelerinde

astın telefonu üst makamda olana bağlanmalı,

Amir, bayan ve büyükle telefonla görüşmek gerektiğinde bunlar bekletilmemeli, konuşma

sonunda telefonu kapatmaları beklenmeli,

Sabah 10.00’ dan önce ve akşam saat 22.00’ den sonra telefon etmemeye özen gösterilmeli

Telefonlar gereksiz yere uzun süre meşgul edilmemeli

Cep telefonları uygun olmayan yer ve zamanlarda (sinema, tiyatro, toplantı vb.) kapalı

tutulmalı

Görüşmenin bitiminden sonra ahizeyi sertçe kapatmanın karşı tarafa hakaret olduğu

bilinmelidir.

Gelenek ve Görenekler (Örf ve Adetler)

Toplumda, uzun zaman boyunca oluşmuş ve uyulması zorunlu sayılan ortak

davranışlara “Gelenek ve Görenekler“ adı verilir. Töre kavramı, gelenek ve göreneklerin

tamamını anlatmak için kullanılır.

İnsan, başkalarıyla olan ilişkilerini ve davranışlarını toplumun geleneklerini dikkate

alarak düzenlemek zorundadır. Aksi halde, topluma uyum sağlamada sorunlarla karşılaşılır.

Örneğin, Türklerde anneye, babaya, büyüklere karşı saygılı olmak bir gelenektir. Dil, din ve

aile gibi değerlere geleneksel olarak saygı gösterilir.

Gelenek ve göreneklerin kökeninde toplumsal değerler yatmaktadır. Toplumsal

değerler, bireylerin düşünce, tutum, davranış ve yapıtlarında ölçüt olarak ortaya çıkar.

Zamanla bu değerler, bireysel ve toplumsal yaşamın düzenini sağlamak için norm ve törelere

dönüşür.

Gelenek ve Göreneklere Uymanın Sağladığı Faydalar

Bireyler, kendiliklerinden örf ve adetlere uyarlar. Bu alandaki sapmalar bazen toplum,

bazen de birey tarafından engellenir. Başka bir deyişle, kuralın yaptırımını bizzat birey

uygulayabilir. Bu durum, doğal olarak bireyin kuralla bütünleşme, onu kendine mal etme

düzeyine bağlıdır. Bazı örf ve adetler, zorlayıcı yanlarıyla hukuk kurallarına dönüşür.

Gelenek ve görenekler, nerede, nasıl davranılacağını belirler. O nedenle ilişkileri

kolaylaştırır.

Sosyal Yönden Faydaları

Toplumlardaki sosyal ilişkileri belirlemede ve kolaylaştırmada gelenek ve

göreneklerin rolü oldukça büyüktür.

Gelenek ve görenekler, aile içi ilişkileri de belirler. Ailenin nasıl kurulacağı ile ilgili

kuralları koyar. Evde kadın, erkek ve çocuklardan beklenilen davranışları belirler.

Öğretmene, yaşlılara, komşulara davranma biçimlerini, doğum ve ölüm karşısındaki

davranışları belirler, sosyal yaşamı kolaylaştırır. Örneğin, ölüm anında yakınların ve

komşuların yemek getirmesi, işlere yardım etmesi bir yardımlaşmadır.

Hiç yorum yok: