14 Aralık 2007 Cuma

GÜNEŞ ENERJİSİ

Bölgede, potansiyelin en yüksek olduğu ay haziranda, metrekareye 26,3 birim enerji düşüyor. Ancak, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Yönelik Yasa'nın yetersizliği nedeniyle bu enerjiden 'gerektiği gibi' yararlanılamıyor. Ama yetkililerin acele etmesine gerek yok, çünkü güneş enerjisinin sona ermesi için önümüzde 5 milyar yıl daha var! Ülkemizde ve özellikle Ege Bölgesi'nde güneş enerjisi, yenilenebilir enerji kaynaklarının başında geliyor. Güneş enerjisi, yılda 80 milyon ton eşdeğer petrol potansiyeline sahip. Ülkemizde yıllık ortalama toplam güneşlenme süresi 2 bin 640 saat. Bu oran günlük toplam 7,2 saate karşılık enerji miktarı sunuyor. Ege Bölgesi'nin güneşlenme süresi yılda 3 bin 423 saat. Bu da yılda metrekareye bin 630 kilowatt saat enerji düştüğü anlamına geliyor. Halk arasında "bedavaya sadece güneş doğar" söylemi ne kadar yaygın olsa da, bu olanaktan yararlanma yüzdesi istatistik bile olamıyor. Rakamsal gerçekler ortayken, alternatif enerji kaynakları içinde en iddialı olan güneş enerjisinin yok sayılması kabul edilir bulunmuyor. Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE) verileri Türkiye'ye gelen güneş enerjisinin, üretilen toplam elektrik enerjisinin yaklaşık 10 bin katı olduğunu ortaya koyuyor. Ortalama toplam ışınım şiddeti, yılda metrekare başına bin 311 kilowatt saat. Ege Bölgesi, güneşlenme süresi bakımından Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'nin ardından üçüncü sırada yer alıyor. EİE tarafından İzmir'de yapılan ölçümlere göre, güneş ışınımı değerlerinin en yüksek olduğu ay haziran. Bu dönemde metrekareye 26,3 enerji düşüyor. En düşük değerler ise 8.2 ile aralık ayında tespit edilmiş durumda. Bu aşamada dikkatler, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Yönelik Yasa'ya (YEK) çevriliyor. 10 Mayıs 2005'te kabul edilen yasanın yetersiz olduğu vurgulanıyor. Bu görüşü öne sürenler arasında Makine Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şubesi de yer alıyor. Kamusal planlama olmaksızın sadece teşviklerle ve piyasa eliyle YEK kullanımının desteklenmeye çalışıldığını belirten oda yetkilileri, "Genel teşvik uygulamalarıyla sadece avantajlı bölgelerdeki santrallere destek söz konusu olabilecek" açıklamasını yapıyor. YEK'e karşı söylemler önceki hafta Çeşme'de gerçekleştirilen "Güneş Enerjisi Çalıştayı" nda da dile getirildi. Alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili çalışma yapan geniş bir uzman grubunun bir araya geldiği çalıştayda yer alan Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Fikret Okutucu, "Güneş enerjili ve ekolojik yerleşim için planlama kriterlerinin belirlenmesi ve bunlara olanak veren hükümlerin imar yasasında yer alması sağlanmalıdır" diyor. Türkiye'de üretilen toplam enerjinin yüzde 40'ının binaların ısıtılmasına harcandığını, bunun güneş enerjisiyle inşa edilmiş bir konutta yüzde 80 oranında azaltılabileceği belirten Okutucu, güneş mimarisinin gecikmeksizin uygulamaya alınması gerektiğini söylüyor. Güzelbahçe'de 1996 yılında güneş enerjisiyle ısıtılabilen konut inşa ettiklerini ancak bunun yaygınlaşmadığını dile getirerek "Binaların yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ısıtılabilmesine olanak sağlayacak yönetmelikler getirilmeli" diye konuşuyor. Çalıştayda yer alan CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü de, güneş enerjisinden aktif biçimde yararlanılabilmesi için yasal düzenlemenin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Ülkü, akademisyenler ve sektörün diğer yetkin kişileriyle birlikte hazırlayacakları öneri listesini TBMM'ye sunacağını vurguluyor. Prof. Dr. Tanay Sıtkı Uyar da, yenilenebilir enerjinin kullanımı için kaynakların ve teknolojinin bulunduğunu ancak politik kararlılığın eksikliği nedeniyle, proje üretilemediğini vurguluyor. Uyar, güneş enerjisinin bir konu tun ısıtmadan, soğutmaya kadar olan tüm ihtiyacını karşılayabileceğini söyleyerek, tun ısıtmadan, soğutmaya kadar olan tüm ihtiyacını karşılayabileceğini söyleyerek, "Kömür, petrol, nükleer gibi enerji kaynaklarına inanan kamu görevlilerinin, ön yargıları değişmeli ve ardından yerel yönetimlerin de desteğiyle, başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verilmeli" görüşlerine yer veriyor. Sonuçta güneş enerjisinden yararlanmak için henüz geç olmadığı ortaya çıkıyor. Çünkü daha önümüzde 5 milyar yıl var. Uzmanlar, güneşin 5 milyar yıl sonra tükeneceğini varsayıyor. Bu kadar süre, ülkemiz ve özellikle Ege Bölgesi için, yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen güneş enerjisini yaşam alanlarında kullanmaya fazlasıyla uygun. Yeter ki, gerekli yasal düzenlemeler tamamlansın ve kararlı bir irade ortaya konulabilsin.

Hiç yorum yok: