Macera
bir dizi rastlantı ve bir kişinin azmi sayesinde başladı: George Bissell. New
Yorklu bir avukat olan
Bissell
Pennsylvania’dan geçerken insanların bazı birikintilerin yüzeyinden paçavralarla
bir tür yağ topladığını gördü. Kaya yağı denen bu yanıcı maddenin “ Seneca
yağı” adıyla her derde deva bir kocakarı
ilacı
olarak kullanıldığını duymuştu. Birden aklında bir şimşek çaktı. Acaba bu yağ
ilaç olarak değil de aydınlatmak amacıyla kullanılabilir miydi?
Bissell
sonraki altı yılını bu hedefe ulaşmaya harcadı. Fikir, diğer yatırımcıların da
ilgisini çekti ve aralarında
bir
grup oluşturdular. Grup, 1854’te Yale Kimya Profesörü Silliman’dan yağın
aydınlatma ve yağlama yağı olarak özelliklerini araştırmasını istedi.
Silliman’ın 16 Nisan 1855 tarihli raporu petrol sektörünün dönüm noktası oldu.
Raporda yağın tamamen karbon ve hidrojenden oluştuğunu, değişik kaynama
noktalarında
farklı
ürünlere ayrıştığını ve bunlardan birinin rahatlıkla aydınlatmada kullanılabileceğini
ifade ediyordu.Kaya Yağına bu kadar umut bağlanmasının sebebi tamamen
ihtiyaçtan kaynaklanıyordu. Sanayi devriminin
doğurduğu
nüfus artışı ve ekonomik kalkınma, hayvansal veya bitkisel yağa batırılmış
fitilden farklı biraydınlatma maddesine olan talebi arttırmıştı. Taş kömüründen
elde edilen Havagazı ancak kentlerin ve zenginlerin evlerinin aydınlatılmasında
kullanılıyordu. Çeşitli maddeler üzerinde yürütülen araştırmalarsonradan petrol
sanayinin temelini teşkil edecek olan arıtmanın (rafinerilerin) gelişmesini
sağlamıştı.
Kanadalı
Jeolog Abraham Gesner Asfalt ve benzeri maddelerden yağ elde etmeyi başarmış ve
buna yunanca“Keros “ (balmumu) ve Elaion ( yağ ) kelimelerinden yola çıkarak “
Kerosen” adını vermişti. 1850 lerde Amerikanın çeşitli kentlerinde ve
İngiltere’deki rafinerilerde başlıca taş kömüründen olmak üzere yılda 5milyon
dolarlık kerosen üretiliyordu. Petrol insanoğluna yabancı bir madde değildi.
Orta Doğu’nun çeşitli bölgelerinde kayalardaki çatlaklardan
gazla
birlikte sızan bitüm adlı bir madde Mezopotamya’da M.Ö. 3000 yılından beri
ticari meta muamelesi görüyordu. Babil ve Eriha’nı duvarlarında çimento, Nuh’un
gemisinde ve Musa’nın sepetinde macun,yollarda asfalt döşeme, evlerde ilaç,
savaşlarda silah olarak kullanılıyordu. Ateş almış gaz sızıntılarına kutsal
ateş diye tapılıyordu.
KAYNAK: www.ozetkitap.com.( PETROL,
PARA VE İKTİDAR ARAYIŞ DESTANI)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder