12 Temmuz 2009 Pazar

HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞUN

Dün Henry FORD ‘UN ofisini ve fabrikasını misafirlere gezdirmesi ile ilgili bir hikaye okuyordum.Sizinle bunu paylaşmak istiyorum Bir kapının önünden geçerken ayaklarını masanın üzerine uzatmış gözü kapalı bir adam görmüşler. Konuklar Bay FORD’A neden onun işte uyuduğunu önemsemediğini sormuşlar. FORD cevap vermiş: ‘ O uyumuyor hayal kuruyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu ? diye sormuşlar FORD’A . O da cevap vermiş,’ Hayır o işini yapıyor. O gördüğünüz adam altı silindirli motoru ve disk freni bulan adam. Onun işi rakiplerimizin imkansız gördüğü şeyler hakkında hayal kurmak. Sizlerle birlikte çalışan iş arkadaşlarınızın her birine tek, tek para kurallarını anlatırsanız gelirlerine uygun plan yapmasını öğretmeniz gerekiyor. Gerçek şu ki para kuralları birçok insana hiç öğretilmemiştir. İnsanların paralarını idare etmek istemelerinin sebebi hayallerine ulaşmaktır. Hayallerimiz bizi yönetir. Eğer çalışanlarına hayallerini tarif edip gerçekleştirmelerine yardımcı olursan onlar da müşterilerin için aynısını yaparlar. Bu işini bomba gibi patlatır. İnsanlarımızın tüm hayalleri çok uzun zamandır tıkanmış ya da hapsedilmiştir. Umut: Plan yapmamalarından kaynaklanıyordu. Üzücü olan şu ki daha önce hiç kimse onlara oturup bir plan yapmalarına yardım etmemişti. Hayatında kaç kişi, kaç şeyi ya da kaç fırsatı hazır bulduğu söyleyebilir. Ben kırk beş yaşındayım 16425 gün öncesine kadar hiç kimse bana hayallerimin ne olduğunu sormadı. Her insanın farklı hayalleri olduğu ve hayallerini başkalarına dayatmaman gerektiği. Ailelerin kendi hayallerini çocuklarına dayatmaya çalıştıklarında ne kadar hasara sebep olduklarını bir düşünün. Veya eşlerden birinin diğerine aynını yaptığında. Hayaller bizi yaşama bağlar. Hayaller bizi canlı tutar. hayaller bireyler için ne yaparsa aynısını ilişkiler ve şirketler içinde yapar. Bir ilişkide en etkili gücün karşındaki kişinin hayallerini anlamak ve ona ulaşmasına yardım etmek olduğu herkes tarafından kabul edilir. ‘’ Aslında hepimizin birer hayal yöneticisi olduğumuzu fark ettim’’ İnsanlara cesaret verip hayallerinin peşinden koşmalarına izin vermek işine yoğunlaşmalısın. Yargılamaktan kaçınıp onlara hayallerini gerçekleştirmek için gerekli olan gereçleri ve muhasebe verilerini verebilirsin. Fakat hayallerinin gerçekleştirmelerinin sorumluluğunu alamazsın. Şirket eğitimciliğinde ona dikte etmekten ziyade nasıl fırsat yaratacağını öğretmelisin. Gerçek fırsat yaratanlar cevapları zorla kabul ettirmektense dinleyicilerin arasından cevabı çekip çıkarmayı tercih ederler. Modern işçi, basitçe para artışından daha fazlasını arıyor. Fakat birçok açıdan insanlar işe yalnızca para kazanmak için gitmez. Kazanılan para artıkça paranın önemi azalır. Daha çok insanlar hayallerini Gerçekleştirmek isterler. Çalışanlar takdir edildiklerini hissetmek isterler. Hiç kimse bir işi zorla yapmak istemez. Bu yalnızca onların incinmesine sebep olur. Fakat taktir edilme ,insanların kim oldukları ve ne yaptıkları hakkında iyi hissetmelerine sebep olur. İşçiler arasında incinme olursa etraftaki havada zehir varmış gibidir. Herkesin özünde tek istediği kendi işinde çalışmak istemesidir. Buda yaptığımız işin herkese belli oranlarda ortak etmemizdir. İşte her ay maaş değil , o ay şirkete kazandırdığı kardan pay vermektir. Çok kazandırdı çok para vermek az kazandırdı az para vermek demektir. O işi başkasının değil kendi işi gibi hissetmesi gerekiyor. İşini yağsız susuz çalışan makine haline getirmelisin. Başlangıçta küçük hayaller kuruyoruz ve onları gerçekleştirip daha büyüklerine geçiyoruz. Gerçek yoksulluk fırsat yoksulluğundan gelir. Ne zaman çalışanlarınız değer verdiğinizi anlarsa, kibar tepkiler alırsınız ve işte o zaman herkes sizin gibi düşünür. Bana hayallerini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Hayallerim bana yalnızca bugün kim olduğumu değil, gelecekte hayatımda beklentilerimi de söyler. Hayal Yöneticisi programının Yalnızca iş hayatında değil, evliliklerde, ilişkilerde, arkadaşlıklarda, politikada, eğitimde ve sosyal hayatın diğer alanlarında da etkili olduğuna dair güçlü örnekler var. CEO’lar yetenekleri bulmaya ve araştırmaya önem vermelidir.. Risk almak isteyen firmaların gelecekleri sahaya çıkaracakları yeteneklere bağlıdır. Demirden korkma ki tirene binesin. Her insanın hayalleri kalbindedir. İşte tutkumuzu ateşleyen yerde burasıdır. İş anlaşmalarımızda, unutmamamız gereken her işi ve kurumu yönetenlerin yine insanlar olduğudur. Her işlemin iki tarafında da, insanları bulursunuz. Bu yüzden bir işin başarılı olup olmayacağını belirleyen insanlardır.. ve onların hayalleri vardır. Aslında, hayal kurabilme biz insanları eşsiz kılan en büyük parçalardan biridir. Çalışanlarınızın hayallerinin işinizle bir alakası olmadığını düşünmek, kendinizi aldatmaktan başka bir şey değildir. Bu yalnızca çalışanlarınızın sizin işinizle alakalı olmadığı durumda geçerlidir ve eğer öyleyse zaten onları neden işe aldınız. Birçok çalışan kullanıldığını hisseder. Fakat eğer onları gönülden ilgilendiğinize inandırabilirseniz, bu düşünceyi tersine çevirebilirsiniz. Bu işlem, takım ruhu yaratıp, şimdiye kadar iş dünyasında hiç görülmemiş bir bağlılık açığa çıkarır. İnsanların hayallerini görmezden gelirseniz kendinizi tehlikeye atarsınız. Bilgelik, yalnızca bilgilerin bir araya yığılmasından çok öteye bir şeydir. Bilgelik gerçeği yaşamaktır. İşinizde çalışanların hayallerine önem verirseniz, onlarda işinizi o kadar çok önemser. O zaman ne yapmalıyız? 1- Kendinize bir hayal defteri alınız . 2- Hayallerinizi yazmaya başlayın en az 100 tane yazınız. 3- Sınırları olmayan hayaller. 4- Deftere eklediğiniz hayallere tarih atın. 5- Hayalleri gerçeklendirince bir daha tarih atın. 6- Hayallerinizi listeye şöyle yazınız. A- Fiziksel. B- Duygusal. C- Entelektüel. D- Manevi E- Psikoloji . F- Maddesel. G- Profesyonel . H- Finansal. I- Yaratıcı. İ- Macera K-Yardımseverlik L- Karakter Çalışanlarınıza kendi kişisel hayallerini takip eden bir davranış şekli aşılamaya çalışın. Bu şekilde işyerinde sizin koyduğunuz hedefleri takip etmekte daha verimli olacaklardır

Hiç yorum yok: