İnsanların, bir amacı gerçekleştirmek için karşılıklı olarak yardımlaşma, duygu,
  düşünce ve çıkar birliği içinde olmalarına Dayanışma denir. Yapılan araştırmalar, rekabet
  yerine iş birliğini tercih eden grupların daha başarılı olduklarını ve daha fazla haz aldıklarını
  ispatlamıştır. Rekabetçi, diğer bir ifadeyle yarışmacı çalışmaların verimi artırmadığı toplam
  üretimi azalttığı yapılan uygulamalar sonucunda anlaşılmıştır.
  Günümüzde çağdaş işletmelerin üzerinde çok sık durduğu bir terim, Takım ruhu’dur,
  bu konuyla ilgili bir çok isim kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları: Takım çalışması, grup
  dinamiği, ekip ruhu, kurumdaşlıktır. Adı her ne olursa olsun, hepsinin bir tek amacı ve işlevi
  vardır:Tüm işletmenin bir bütün olarak çalışması, bütünlüğün oluşması için etkileşim
  paylaşım.
  Dayanışmanın en iyi örneğini doğada” V” şeklinde
  uçan kuşlar sergilemişlerdir.
  Dayanışma ruhunu ve sonuçlarını bu örneğin
  aşamalarında yaşayarak öğrenelim.
  Kuşlar ”V” şeklinde uçuş sayesinde; doğa bilimciler
  tarafından en doğru yere, en kısa sürede, en az fire vererek
  göç eden canlılar olarak saptanmıştır.
  Her kuş, kanatlarını çırparken kendisini izleyen diğer kuşu yukarı kaldıran bir güç
  oluşturur. Bütün bir sürü “V” biçiminde uçarken tek bir kuşun uçabileceğinden en az %71
  oranında fazla bir uçuş mesafesi kat eder. Bir kuş “V” biçiminin dışında kaldığı zaman
  havanın sürtünme kuvvetini hisseder ve hemen önündeki kuşun kuvvetinden yaralanabilmek
  için diğer kuşların temposunu yakalar. Önde giden kuşlar yoruldukları zaman arkaya
  geçerler, diğer kuşlar öne doğru yol alırlar. Bu dönüşüm sayesinde en fazla kanat çarpan
  kuşlar dinlenme hakkını kazanırlar
  Arkadaki kuşlar, öndekileri, hızlarını koruma konusunda cesaretlendirmek ve
  yüreklendirmek için öterler. En önemlisi de bir kuş hasta olduğu veya yaralandığı için takım
  oluşumunun dışında kalırsa, başka bir kuş onunla birlikte gruptan ayrılarak havalanmasına
  yardın etmek ve onu korumak için aşağıya doğru takip eder.. Hastalanan ya da yaralanan
  kuş uçabilecek duruma gelinceye kadar onunla kalır, yalnızca o zaman başka bir takımla
  bütünleşmek ve kendi sürülerine yetişmek için havalanırlar.
  Davranış Tahmini
  Davranış, kişinin yaptığı ve herhangi bir yolla
  ölçülebilen her şeyini kapsar. Üzülmek, düşünmek,
  sevinmek birer davranıştır.Davranış sözcüğü, bireyin gözle
  görülebilen eylemlerinin yanı sıra, doğrudan gözlenemeyen
  içsel olaylarını da kapsar. Örneğin; hatırlamak, unutmak, hayal kurmak gibi zihinsel süreçler
  de davranış tanımının kapsamı içinde yer alır.
  Karşımızdaki bir insanının ne zaman nasıl davranacağını tahmin edebilmek için o
  insanı çok iyi tanımamız gerekir. Hepimiz anne babalarımızın, kardeşlerimizin ve iyi
  tanıdığımız arkadaşlarımızın davranışlarını az çok tahmin edebiliriz. Bu davranış tahmini, iş
  yerinde birbirlerini çok iyi tanıyan çalışanlar arasında da ast’larla üst’ler arasında da
  olabilmektedir. İş yerine gelen müşterilerin ve iş yapılacak olan kimselerin davranışlarını
  tahmin edebilmek, insan psikolojileri konusunda bilgi sahibi olabilmeyi ve “insan sarrafı”
  dediğimiz kişilikte olmayı gerektirir. Ancak bu tahminler her zaman kesinlikle doğru
  olacaktır düşüncesi insanları ön yargılı yapar. Ön yargılar da insan ilişkilerinde iletişimi
  engelleyen unsurlardandır. Bu konuda yanılma payını da unutmamak gerekir.
  İş yerinde çalışanlar, izin konusunda, ücret konusunda, disiplin kuralları konusunda,
  amirlerinin nasıl davranacaklarını çok iyi tahmin ederler. Amirler de beraber çalıştıkları
  personelin emirler, komutalar konusunda, iş yerinden beklenen disiplin konusunda onların ne
  kadar duyarlı, titiz ve dikkatli davranacakları konusunda çok rahatlıkla tahminlerde
  bulunabilirler. Bu davranış tahminlerinin kaynağı, geçmişte yaşanan olayların değerlendirilip
  bilgilerin toplanmasıdır; bu tecrübelerin olumlu yönde kullanılması iş yerinde barışı
  artıracaktır. Yerine getirilmeyeceği tahmin edilen taleplerin açıklanmasına da gere   kalmayacaktır.
  Davranışları anlayabilmek ve önceden kestirebilmek durumunda olanların, içinde
  bulundukları yerin değer yargılarını, kültürünü, doğrularını yanlışlarını, inançlarını, duygu ve
  düşüncelerini eğitim düzeyini araştırmaları gerekir. Eğitim insan davranışlarının değişmesini
  sağlayan önemli bir unsurdur. Sayılan bu unsurların yanında, kişilerin yetenek, beceri, bilgi
  ve alışkanlıkları da davranışlarına etki eden faktörlerdendir. Bütün bunları bilen kişilerin
  daha isabetli davranış tahmininde bulunması mümkündür.
  
İşletmede Çalışanların davranışları nasıl olmalıdır.
  *İşletme çalışanları arasında  iletişimi sağlayınız.
  *Çalışma hayatında etkili iletişim kurabilmek için şu
  davranışları alışkanlık haline getiriniz:
  *İnsanlarla iletişimde gülümseyiniz.
  *Günün zamanına göre: “Günaydın, nasılsınız, iyi
  akşamlar.”demeyi ihmal etmeyiniz.
  * Sevdiğiniz arkadaşlarınıza: “Sizi çok seviyorum, her biriniz
  benim için çok önemlisiniz.” diyerek sevginizi ve saygınızı
  ifade ediniz.
  *Yanlış davranan arkadaşlarınıza “Olabilir, herkes hata
  yapabilir, istemeden olmuştur” gibi ifadeler kullanarak yapıcı
  eleştirilerde bulununuz.
  * Asık suratla dolaşmamaya özen gösteriniz.
  * İnsanlardan beklediğiniz şekilde davranış gösteriniz, empati kurunuz.
  *işinize istekle gidiniz , bilgilerinizi geliştiriniz, çok kitap
  okuyunuz.
  *Sizi uyaran insanlara olayı sağlıklı bir şekilde
  değerlendirdikten sonra hatalıysanız : “Haklısınız efendim, bir
  daha olmaz, özür dilerim.” gibi ifadeler kullanmaya çalışınız.
  *Arkadaşlarınızla, rekabet etmek ve yarışmak yerine dayanışma
  kurmaya çalışın, gerektiği zaman yardımlarınızı
  esirgemeyiniz. (V şeklinde uçan kuşları hatırlayınız.)
  *İşletme dışı ile iletişimi sağlayınız.
  *Müşteriye en iyi hizmet konusunda, satın almadığınız
  zamanlarda bile size iyi davranan satıcıları örnek alınız.
  *Sınıf içindeki grup çalışmalarında dayanışma sonucu elde
  ettiğiniz başarıyı hatırlayarak ortaklığın önemini anlamaya
  çalışınız.
  *Rakip firmaları haksız rekabet edilecek kimseler olarak
  düşünmek yerine, başarıları örnek alınacak kimseler olarak
  düşününüz.